Osmanlı İmparatorluğu, 600 yıl boyunca üç kıtada hüküm süren, dünya tarihine altın harflerle adını yazdıran bir devlettir.
Her bir adımında, yüzlerce yıl boyunca sadece Osmanlı topraklarında değil, tüm dünyada adalet, hoşgörü ve medeniyetin simgesi olmuştur.
Bugün sahip olduğumuz topraklar, sadece birer miras değil, aynı zamanda bu büyük medeniyetin bıraktığı kalıcı izlerdir. Osmanlı’nın, yabancı güçlere toprak sattığı ve vatanı satmaya çalıştığı gibi yapılan açıklamalar, tarihi anlamaktan ve doğru bir şekilde değerlendirmekten uzak bir bakış açısının ürünüdür.
Mehmet Talat Bakkalcıoğlu, bu açıklamalarla Osmanlı İmparatorluğunun büyüklüğüne ve tarihsel gücüne hakaret etmektedir.
Ancak unutmamalıdır ki, Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasına dil uzatmak, yalnızca tarihimize değil, Türk milletinin gönlünde çok derin bir saygı yer etmiş ecdadımıza yapılan büyük bir saygısızlıktır. Bu tür eleştirilerin, en hafif tabirle yüzeysel ve bilgisizce yapıldığını görmek, hem tarihi hem de kültürel bağlamda büyük bir eksikliktir.
Osmanlı’nın büyüklüğüne, zaferlerine ve kazandırdığı değerlere dil uzatmak, kişisel bir hakkın ötesine geçer ve tarihsel gerçeklere saygısızlık anlamına gelir.
Bu tür açıklamaların, halkı yanlış yönlendirmemek adına, sadece doğru bir şekilde eleştirilmesi değil, aynı zamanda ciddi bir şekilde reddedilmesi gerekmektedir. Zira, Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasına dil uzatmak senin haddin değildir!
Bugün, her Türk evladı Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasına sahip çıkmalı ve geçmişin başarılarına, zaferlerine ve değerlerine sahip çıkmak için çaba göstermelidir. Bu büyük medeniyetin torunları olarak, Osmanlı’yı küçümsemek yerine, onun izinden yürüyerek, milletimize ve insanlığa katkı sağlamalıyız.
Osmanlı’nın her bir dönüm noktası, insanlık tarihinin en önemli basamağını oluştururken, bizler de bu mirasa layık olmak adına bir sorumluluk taşıyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’na dil uzatmak, sadece tarihsel hafızamıza değil, Türk milletinin onuruna da yapılmış büyük bir hakarettir.
Bu tür söylemler, ne geçmişimize ne de geleceğimize fayda sağlayacaktır.
Bu yüzden herkes haddini bilmelidir.
Osmanlı Federasyonu Genel Başkanı Adnan Yıldırım
Ülkemizin Cumhuriyet Savcılarını Göreve Çağırırak Şahıs Hakkında Halkı Kin ve Nefrete Sürüklemesi Sebebiyle Yasal İşlemler Başlatılıp En Ağır Cezaları Alması Gerektiğini Söyledi.